Türk müziğinin önemli ozanlarından biri olan Neşet Ertaş‘ın hayatını konu eden’ Garip Bülbül Neşet Ertaş‘ filmi gölgede kalıyor.Aile filmi istemezken; Ertaş aile avukatı Uğur Çapkın, son gelişmeler hakkında önemli açıklamalar yaptı.
Neşet Ertaş‘ın vefatından 22 gün önce Erol Parlak’ın kitabı için onay alan ile ilgili konuşan Çapkın, “Erol Parlak bir şekilde Neşet Ertaş‘ın yanına giderek ‘ben sizin eserlerinizi notaya almak istiyorum’ diyor, Neşet Ertaş‘ta Erol Parlak’ı notis olarak görüyor, Ertaş’ta bunun üzerine, ‘Ben yaşlandım, benim eserlerimi benim gibi çalacak ve okuyacak birileri olsun isterim, bunu yaparsan hoş olur’ diyor. Toplamda 34 tane eserin notaya yazılması 5 yıl hafızasına rağmen bitmiyor ve hatta Neşet Ertaş‘ta notaların bitmemesi ile ilgili aile üyelerine yaklaşıyor. Fekat ne hikmetse Neşet Ertaş‘ın vefatının ardından hem nota bitiyor hem de kitaba hayatı da ekleniyor. Neşet Ertaş‘ın evine gidilerek iki tane imza yer alıyor. Neşet Ertaş‘ın bütün eserler kitapları yayınlanmıştır, bu eserler 25 yıl boyunca Erol Parlak hiçbir telif ödemeden kullanmaktadır. Bu iznin maddi anlamı boğazdaki yalıdan daha fazla, Nota ile alınan imza iki cilt çıkarılıyor. Bu muvafakatların içinde dahi filme izin veren bir madde yok.” dedi.
Çapkın, “3 Eylül’de bu muvafakatler alınırken Neşet Ertaş sandalyesinde oturamayacak durumda. Son günlerine ait bazı fotoğraflara ulaştık. Ağrı kesici bant kullanan 74 yaşındaki kanser hastası Ertaş’tan muvafakat alınıyor.
Filmin yargı kurumlarına değinen Avukat Çapkın, sözlerine şöyle devam etti: “Yapımcının dediğine bakılırsa Neşet Ertaş’ın hayatı anlatılıyor ama gerçek Neşet Ertaş mı anlatılıyor yoksa onların hayallerindeki Neşet Ertaş mı anlatılıyor onu bilemiyoruz. Film bittiği halde, film fragmanları yayınlandığı halde mahkemeye senaryosunun ibraz edilememesi bir şeylerin gizlendiğini ortaya koyuyor.
Erol Parlak’ın izinsiz yazdığı kitap ile senaryosunu karşılaştırdıklarında bunların içindekilerin olduğunu söyleyen Çapkın, “Yapımcı Mustafa Uslu ve Erol Parlak yerel bir kanalda yaptıkları konuşmada film kitabında yüzde 99 aynısı olduğunu iddia etmişlerdi, hatta bunların kayıtlarda var, ama kitapta olmayanların fragmanda olduğunu görüyor Örneğin Neşet Ertaş’ın bağlama çalarken düştüğü gibi bir sahne yok.Neşet Ertaş’ın hayaleti böyle bir şey olmamış, uydurulmuş bir sahne, Neşet Ertaş katıldığı birçok programda yüksekliğiı anlatırken ‘bir anda elim mızrabı hissetmez oldu’ gibi bir şey söylüyor yoksa çıkışın içinde sahneye yuvarlandı gibi bir şey yok.Kitapta da öyle bir şey yok.Bunun dışından Mehmet Ali Altın, Neşet Ertaş’ın hakimiyet ele geçirme Almanya’ya götürmüş gibi bir sahne görüyorum, müvekkillerim ile görüştüğümde bana ‘biz Mehmet Ali Altın’ı hiç hayatımızda görmedik ki’ diyorlar.Kaldı ki zaten Neşet Ertaş’ın ürünlerinde de konuşmalara baktığınızda da Almanya’ya kendisi gittikten sonra önce büyük kızı Döne’yi yanına gitmek imkan bulduğuça daha sonra Hüseyin ve Canan’ı ayrı ayrı yerlerde yanına geldiğini gördüğünde” kullanım kullandı.
Ailenin kendi imkânlarıyla ulaşmak senaryoyu mahkemeye ibraz verecekleri lider Çapkın, senaryoda Neşet Ertaş’ın yaşadığı gerçekleriyle uyuşmayan diğer sahnelerin de olduğunu vurguladı. Çapkın, “Senaryoda hem Neşet Ertaş’ın Abdal geleneği ile hem de sözleri ile uyuşmayan sahneler var bunları kabul etmek mümkün değil, arkadaşların yaptıkları olmayan şeyleri anlatmadır. dedi.
Neşet Ertaş’ın ailesinin filme karşı çıkmadıklarını babalarının vasiyetinin yerine getirmeye çalıştıklarını aktaran Çapkın gittiklerini şöyle sürdürdü: “Yapımcı kabul etmese de en az 14 eser başkasının evinden söyleniyor. Neşet Ertaş, gidişine doğru anlatılmasını istemiş. ‘ın hayatı anlatılsa da filmde geçen diğer kişilerden de muvafakat alınması gerekir.Fragmanda gördüğü ki çocuklar oynatılmış, müvekkillerden hiçbirinden izin alınmamıştır.Bu inşaları mağdur etmek vebaldir,zorbalıktır,hukuka aykırıdır.”
Aile tarafından bozlak ustası Neşet Ertaş’ın filmi ile ilgili açtığı davanın duruşması 8 Aralık 2022 Perşembe günü gerçekleştirilecek.
