Tarzı ve şarkılarıyla çalmalarından söz ettiren Mabel Matiz, temmuz eşliğinde “Karakol” isimli şarkısının klibini yayınladı. Klibi kısa sosyal süresi boyunca gündem olan şarkıcı, LGBTİ karşıtlarından tepki çekmişti. Tepkilerin ardından RTÜK’ün klibin yayınlanmaması için sansürlendiği sürülmüştü. Kliple ilgili tepkiler devam ederken Gq Türkiye‘nin ödül töreninde dikkat çekici bir olay yaşandı.
Aylar önce GQ ekibi tarafından aranarak gecede ödül verilmesi istenen Mabel Matiz, törende sahneye çağrılmadı. Klibine yerleştirilmiş sansür nedeniyle sahneye çıkarılmadığını söyleyen Mabel Matiz, sosyal medya hesabından paylaşımda bulunanları söyledi: “Dün ilginç bir gece evinde, sizlerin paylaşmak istiyorum. ve teklif aldım.Kabul ettim ve katılabileceğimi kendim ilettim.”
Kime ödül takdim edeceğim haftalar öncesinden bana ve ekibime bildirildi. İki gün önce bu bilgiler son kez teyit edildi. Dün gece ödül törenine katıldım. Bana araştırma ve takdim ederken ödül sırasında, takdim için başka biri sahneye yayınlandı. Bütün ödüller takdim edildi. Tören aftera dönüştükten sonra ekibim aracılığıyla bu değişimi elde etmek için GQ Türkiye ekibinden, konu hakkında bilgi sahibi bir kişiye ulaştım. Sonucunda öğrendiğim şey beni şaşırttı.
Yazın “Karakol” klibiyle ilgili yaşanan sansür haberleri ve yoğun gündem sonucu GQ Türkiye ekibinin son gün benle ilgili takdimden vazgeçtiğini, gün boyu kendi içlerinde bunun görüşmelerinin / tartışmalarının birinci ağızdan okuyucusu. Ne yazık ki bana son anda yapılan bu değişikliği bildirme nezaketi bile göstermişti. Bu ilk hikaye değil. Deri kalın. Böyle şeyler ara ara oldu, bunlar beni yolumdan, oluşumdan döndürmedi. Döndürmez de. Büyütmemeyi ve yola devam etmeyi hep düstur edindim. Ödül taktım yapıp yapmamak de zaten bir mesele değil.”
Ancak ana teması “Co-exist” yani “bir aradalık” olan, uzun uzun “bir aradalık” konuşmalarının yapıldığı, sponsorlarla dolup taşmış bir gecede, şahsıma yapılan bu nezaketsizliği ve ayrımcılığı yine de paylaşmak, genelnun takdirine sunmak istedim. Sansürün karşında de, olay geneline hasıl olan dev iletişimsizliği de son derece yanlış ve nezaketsiz bulmaum. GQ Türkiye ekibi ile gün boyu süren görüşmelerimizde kendilerinde doğal olarak böyle bir sansürün asla konuşamayacağını, ekip içinden gelenleri yansıtmadığını, bunun yalnızca “organizasyonel bir hata” olduğunu söylediler.
Mobbing yoluyla sansürün normalleştirildiği bir cezayı bunu itiraf etmelerini zaten beklemiyoruz. Zaten yoğun olan bu işe bu küçük meseleyle meşgul olmak için affınıza sığınıyorum. Ancak ortak bilincin gelişmeleri ve büyük oluşumun tam olarak gerçekleşmesi için, bu tür hikayelerin paylaşılmasını önemli buluyorum. Bizler ancak ev sahibini kabul ederek, yuvalarını sonlandırarak, muhtemelen el uzatarak bir arada olabileceğiz. Ancak o zaman güzel, ferah, daha fazlasını bulmak bir yere varabileceğiz. Birbirimizi yok sayarak, suçlamayarak değil. Hayatın her anında bu bilince sahip olmak var.
